14 Mart 2008 Cuma

Fay hattı üzerinde bir izdivaç

O felaketin izleri ruhumuzdan hiç silinmedi.
İşte bu yüzden 8 yıldır hep tetikteyiz.
O gün bugündür, "Alemin depremi bizi gerer."
Japonya'dan deprem haberi gelse Marmara fayını tetikleyecekmiş gibi panikleriz...
Hele bir de sarsıntı yanımızda, yamacımızda olursa altımızdan toprak kayar sanki...
Hangi meclise girseniz bir deprem uzmanı;
hangi televizyon kanalını açsanız bir felaket tellalı...
Çınarcık 4.8 sallandı ya, acı hatıralarımız depreşti...
Kanalın biri Çınarcık'ta röportaj yapıyordu.
7-8 yaşlarında bir velet...
"Marmara depremini yaşamış gibi olduk" demez mi.. koptum...
Sarsıntıyı hissetmeyenler bile derin bir ruh çöküntüsüne girmişler.
Eşim sabah sabah başımın etini yedi...
Belediye'den uzman çağırıp bodrumu kontrol ettirelim...
O neden o...
Uzmanlar kolon demirlerinin su alması halinde 10 yılda çürüyeceğini söylüyorlar, ya bizim kolonlar da zarar görmüşse...
Bu markajdan kurtulmak için Rıdvan gibi kıvrak çalımlar atmam gerekti...
İşe gitmem lazım diyerek kaçtım..
Ama nereye giderseniz gidin gerçeklerden kaçılmıyor..
Bütün İstanbul gibi bizim işyerini de etisi altına almış.
Hayvanları bile muhabbetin içine çekmeye çalışanlar var.
"Abi sizin tavşan depremi önceden hissetti mi?" sorusuna ne dersiniz...
Mübarek hayvan sanki richter ölçeği...
Tavşan tücccarları uyanıklık edip, "Depremi 10 dakika önce haber veriyor" diye reklam yapsalar hayvanlar karaborsaya düşecek...
Zelzele sadece tavşanları mı şöhret yaptı?
Yerbilimcilerin de rentingi patladı...
Şener Üzümezsoy, Ahmet Mete Işıkara, Ahmet Ercan, Celal Şengör, Oğuz Gündoğdu, Gülay Barbarosoğlu, Gülay Altay'ı tanır mıydınız 1999'dan öcen...
Onlar hiç bir konuda söz birliği edemeseler de biz onlara itibar ederiz.
Üşümezsoy'u dinlerken "Bu adamın söylediklerini ciddiye almazsam kesin deprem olur" diye endişeye kapılıyorsun.
Çünkü adam Deprem Tanrısı Poseidon'a benziyor.
Celal Şengör zaten heybetiyle ürkütüyor. Oturup kalkarken bile küreyi titretecek bir cüssesi var.
Ya Ahmet Mete Işıkara'ya ne demeli. Adamda müneccim esrarı var. Depremle o kadar özdeşleşiyor ki, konuşurken bile sarsıntı geçiriyor...
Bunları düşününce, 24 saat ekranda bunlara bakan 8 yaşındaki çocuğun, "Marmara depremi'ni yaşadık" demesini daha iyi anlıyorum.
Tabi "Sizin tavşan depremi hissetti mi abi?" diyeni de...
İnsan bunları dinlerken, mandadan bile medet umacak hale geliyor.

Hiç yorum yok: