8 Nisan 2008 Salı

Kahveci...




Kahveci'nin tiryakisi olmamın tek nedeni nargileye düşkünlüğüm değil..
Beni aile ortamı çekiyor.
Ailenin Sevda ablası (tavlayı bilmediği için) emekliye ayrıldı...
Şimdi ticarette yeni deneyimlere yelken açmış.
Kuştepe'deki tezgahına uğrayan kazları yolmakla meşgul.
Yerini doldurmaya çalışan gençleri görünce onu aradığımızı da itiraf etmeliyim.
Tavlayı bilmemeleri büyük eksiklik...
Ama kendilerini usta sanmaları da tam bir rezillik..
Tavla sandığını kaptıkları gibi, çeyizini açan genç kız edasıyla masaya kuruluyorlar.
Hele bir de hasbel kader geçmişte size karşı bir oyun kazanmışlıkları varsa yandınız..
Ömründe bir kez piyango isabet etmiş talihli gibi, her seferinde ondan bahsederler...
Daha başlarken, "Abi hatırlıyor musun seni fi tarihinde mars etmiştim" diyerek psikolojik baskı kurmaya çalışırlar...
Sonra Kadıköy'de F.Bahçe'ye karşı 6-0 hezimeti yaşayan G.Saray'a döndüklerinde de bahaneleri hazırdır...
"Bugün şanssızım!.."Nedense kızlar konusunda çok şanslı olmalarına rağmen, tavlada bir türlü şansları yaver gitmez..Kadir Kahveci'nin romantik çocuğu...
Yakışıklı olduğu kadar da gizemli...
O kız arkadaşına duygularını açmaya başlayınca, siz kulaklarını kapatmak zorundasınız..
Ama yine de bir işe yaramaz...
Ortalık yerde "İsteme" sanatının bütün inceliklerini gür sesiyle icra eder...
Bu konudaki yeteneğine o kadar güvenir ki, "Yılda bir kez Eyüp Sultan'a gidip Allah'a yalvarmakla cenneti de hak edeceğinden" kuşku duymaz....
Sürekli bağrı açıktır...
Ama bunu yüreğinin yangınını hafifletmek için değil, göğsünün kıllarını sergilemek için yapar...
Tavlada hiç kimseye diş geçiremezse o zaman "Davul dengi dengine çalar..."
Dengi de Yalçın'dır...
Egosunu tatmin etmek için kurban seçtiği Yalçın da yenebileceği tek kişinin Kadir olduğunu bilir...
Sonra "Körler sağırlar birbirini ağırlar...."
Ama bu ağırlama bir hayli gürültülü olur...
Acemilerin oynadığı tavlaya doğal olarak kenardan karışan da çoktur...
Yalçın Kahveci'nin maskotu...
Sol kulağından küpesi, başından da nike şapkası hiç eksik olmaz...
Çevresine artık büyüdüğü imajı vermek için köse sakalını sürekli uzun tutar...
İçine iki kişi sığacak pantolon giyinmesinin nedeni de ikiz oluşundandır...
Küçükken ikiziyle aynı tulumun içine girdiği için için bol pantolon giyinme alışkanlığı edinmiştir.
"Sevgilim" dediği ikizinin de resmi sürekli cüzdanındadır...
Çapkınlık konusunda da babasının derin etkisi altındadır...
Hedefi babasının 4 evlilik rekorunu kırmaktır...
Bu yolda emin adımlarla ilerlediğini de belirtip, hakkını teslim etmek gerekir...
Kahveci'nin patronu Murat'tan da söz etmek isterdim..
Ama bunu tam bir tarafsızlık içinde yapamayacağım için sadece "Elemanına bak, patronu al!" demekle yeterli...
Gerçekleri yazıp da "Hesap öderken kazık yiyecek" kadar keriz değilim.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Üzüntünü ve insani duygularını aynen paylaşıyorum.... Ama bir topuluma inancı yasaklar ve vicdandan söz edeni aşşağılarsan bu tip şeylerin olması kaçınılmaz...