
Kabus gibiydi....
Sabah sabah Petit'i görmek gece baykuş sesi duymak gibi uğursuzluğa delalettir.
AKP'ye kapatma davası açılan günün ertesinde ona rastlamak ise tam bir felaket...
Dibi gelmez siyasi tartışmalardan kaçış yoktur.
Bu petit denen adam adı küçük marifetleri büyük cinstendir...
Çiftesi pek sessiz at edasıyla durgun görünür çoğu zaman...
Ama "G.Saray'a sataşmak" onun huzursuzlandırmak için yeter.
Artık çifteler peşpeşe gelir...
Biraz ırkçı olduğundan mıdır nedir, dazlaklığı da sever. Saçının taranacak kadar uzadığı hiç görülmemiştir.
En masum halleri ise ablasından bir şey istediği zamanlardır.
Evin hanımına sürtünen minnoş gibi usulca sokulur...
Miyavlamaların tonunun yükselmesinden istediğinin olmadığını anlayabilirsiniz...
Ama bu çoğu zaman gaddar ablanın vicdanını yumuşatmaya yetmez.
Slogan atarken sesi, TÜRK-İŞ'in Kızılay mitinglerini bile bastıracak kadar gürdür.
Polis panzar yerine işçi eylemlerinde kullansa memlekette su kıtlığı yaşanmaz...
Genelde her şeye karşıdır.
Hatta aynaya bakarken kendine bile karşıdır...
Şükür ki Canaydın bıraktı da Orhan abi kurtuldu.
Yoksa bu sersesi sloganlardan o da payını alıyordu...
Canaydın'ın başkanlığının müsebbibi olarak görülmek ne büyük talihsizlik...
Saat yerine koluna G.Saray'ın maç programını takar...
İşini gücünü de ona göre ayarlar...
Aşka gelip şarkı söylemesi en dayanılmaz olanıdır.
Bir de tesbih sallaması...
Aslında iyi çocuktur...
Şu sakızını sandalyenin altına yapıştırmasa...
Sabah sabah Petit'i görmek gece baykuş sesi duymak gibi uğursuzluğa delalettir.
AKP'ye kapatma davası açılan günün ertesinde ona rastlamak ise tam bir felaket...
Dibi gelmez siyasi tartışmalardan kaçış yoktur.
Bu petit denen adam adı küçük marifetleri büyük cinstendir...
Çiftesi pek sessiz at edasıyla durgun görünür çoğu zaman...
Ama "G.Saray'a sataşmak" onun huzursuzlandırmak için yeter.
Artık çifteler peşpeşe gelir...
Biraz ırkçı olduğundan mıdır nedir, dazlaklığı da sever. Saçının taranacak kadar uzadığı hiç görülmemiştir.
En masum halleri ise ablasından bir şey istediği zamanlardır.
Evin hanımına sürtünen minnoş gibi usulca sokulur...
Miyavlamaların tonunun yükselmesinden istediğinin olmadığını anlayabilirsiniz...
Ama bu çoğu zaman gaddar ablanın vicdanını yumuşatmaya yetmez.
Slogan atarken sesi, TÜRK-İŞ'in Kızılay mitinglerini bile bastıracak kadar gürdür.
Polis panzar yerine işçi eylemlerinde kullansa memlekette su kıtlığı yaşanmaz...
Genelde her şeye karşıdır.
Hatta aynaya bakarken kendine bile karşıdır...
Şükür ki Canaydın bıraktı da Orhan abi kurtuldu.
Yoksa bu sersesi sloganlardan o da payını alıyordu...
Canaydın'ın başkanlığının müsebbibi olarak görülmek ne büyük talihsizlik...
Saat yerine koluna G.Saray'ın maç programını takar...
İşini gücünü de ona göre ayarlar...
Aşka gelip şarkı söylemesi en dayanılmaz olanıdır.
Bir de tesbih sallaması...
Aslında iyi çocuktur...
Şu sakızını sandalyenin altına yapıştırmasa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder