
Güngören-Topkapı Minübüsü'nden inerken bunları düşünüyordum...
İlgi Hastanesi durağından bindiğimde araba tıklım tıklımdı...
Bir çok yolucu ayakta olmasına rağmen, arka koltukta cam dibine oturmuş yaşlı adamın sol yanı boştu...
Önündeki küflü ekmek poşetlerini görünce bunun nedenini anladım...
İhtiyarın kendini dışlanmış hissetmemesi için yanına oturdum.
Gülümseyerek baktı yüzüme...
"İnsanlar beni beğenmiyor. O yüzden kimse buraya oturmadı. Size teşekkür ediyorum" dedi...
Büyükler ayakta dururken oturduğum için ilk kez teşekkür alıyordum...
Ne karşılık vereceğimi bilemeden...
O devam etti...
Beş sene Eminönü'nde güvercinleri yemledim..
Ben kasaplardan artık etleri toplayıp kedilere, çöplerden ekmekleri toplayıp balıklar veririm...
Hayvanlar insanların merhametine muhtaçtır...
Merhamet ise en insani hissiyattır...
Vicdan ruhla iman arasında bir terazidir...
Vicdanı tamam olanın, imanı da tamam olur...
Oraya oturmakla ne isabetli bir iş yaptığımı şimdi daha iyi anlıyordum...
"Benlik ve nefis insanın en büyük düşmanıdır" diye devam etti...
Peygamberimiz Bedir Savaşı'nın ardından ashabını toplamış, 'Biz büyük bir zafer kazandık mı' diye sormuş... 'Evet' cevabını alınca da, 'Asıl bundan sonraki savaşımız çok daha çetin geçecek. İnsanın en büyük düşmanı olan nefis ve şeytan karşımızda duruyor' karşılığını vermiş...
Bu ihtiyarı dinlemek için Edirne'den Kars'a kadar hiç yorulmadan gidebilirdim...
Sonra yine Peygamberimiz'in bir nasihatini hatırlattı...
İnsanlar dünyada şu 5 şeyin kıymetini bilmeli.
-İhtiyarlıktan önce gençliğin
-Hastalıktan önce sağlığın
-Meşguliyetten önce boş vaktin
-Fakirlikten önce zenginliğin
-Ölümden önce hayatın...
Minübüsten inerken o boş koltuğun Allah'ın bir lütfu olarak bana ayrıldığını düşünüyordum...
Yarım saatte aldığım hayat dersi bir fakülte diploması kadar değerliydi...
Sinoplu Diyojen'in neden fıçının içinde yaşayıp, kandille sokaklarda adam aradığını...
Platon'un çoğunluğu neden mağarada tasavvur ettiğini şimdi daha iyi kavramıştım...
Bir gölgeden daha kurtulmuştum...
Işığın kaynağına tırmanmak Platon'un anlattığı kadar zahmetli değildi aslında...
Işığın kaynağına tırmanmak Platon'un anlattığı kadar zahmetli değildi aslında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder