18 Nisan 2008 Cuma

Bizim evin halleri 5 (İsimsiz Kahraman)

Allah Yunanlı trajedi yazarlarına acıdığı için onu İsa'dan önce dünyaya getirmemiş...
Yoksa bugün kimse Euripides, Aiskhylos ya da Sophocles'in esamesini okumazdı...
Biliyorsunuz onlar trajedi yazar....
Bizimki "Ne olsa yazarım abi..." dehasında...
Doğaçlamada halk ozanlarının yeteneği onun yanında solda sıfırdır...
İki dakkada Kesikbaş hikayesine eşdeğer bir garabet yaratacağına bahse girerim...
Şu bizim Dede Korkut var ya bunu görse, "Boy boylamaktan, soy soylamaktan" vazgeçer kalp krizinden cenneti boylardı..
O dönemde Türkmen obalarına konuk olup da, kopuzunu şöyle öttürüverseydi, "Attan aygır, deveden buğra, koyundan koç" kesip üzerine de fil ve zürafa kurban ederlerdi...
Tek şanssızlığın eserlerinin yazılı olmayışı...
O yüzden nobel değerlendirmesine girmiyor.
Yoksa çok daha önce Nobel'i kapar Orhan'a da nanik yapardı...
Hayalinin sınırsızlığını anlatmakta kelimeler kifayetsiz kalır...
Bir dinleseniz gondola binmiş hamila kadınlar gibi mide bulantısından 10 gün kendinize gelemezsiniz...
Allah'ın bu kadar yetenek bahşettiği kişinin elbet kutsal yönü de çok kuvvetlidir...
Eğer birilerine cennet vadediyorsa sakın alay etmeyin, "Bir güvendiği (!) vardır!" siz de lütuflanmaya bakın...
"Allahın izniyle hepinizi kurtaracağım" dediği zaman itiraz edenlerin ne hale geldiğini bir iki örnekle izah edeyim...
"Ben kendimi kurtarırım" diyen Halil'in iflah olmaz bir felakete sürüklendiği ve o günden beri dilinin kekeme olduğuna şahidim...
Haftada kaç gün işe geldiğini unutup, en az 4 gün izin yapması da o felaketten miras kaldı...
Bir de hasta bakıcının, Okmeydanı SSK'da Halil'in tüm direnişine rağmen kıçına şiş kadar iğneyi geçirip, "Yapma mapma diyene kadar nasıl geçirdim" sözleri var ki o zaman mucizeye teslim oldum...
Bu yüzden o anlatırken ben hep köşeye çekilir dinlerim... İbretlik hikayelerini kayda geçirmem de asi olmaktan korktuğum içindir...
Ama bizim Tahsin sabırsız...
"Sen nasıl kurtarıyorsun abi?" diye sormaz mı...
Sonra "Bir daha sorarsam ne olayım" diye yeminlendiğine şahidim, belli ki başına söylemekten utanacağı bir dert açıldı (!)
Aşağıdaki hikayeleri de noktası virgülüne kadar bizzat onun ağzından veriyorum. Okuyup da ibret alasınız diye. Halil ve Tahsin gibi itiraz etmeye kalkar da çarpılırsanız mesuliyet kabul etmem bilesiniz...
AT'MA RECEP DİN GARDAŞIYUZ'UN HİKAYESİDİR
"Şimdi Altınordu Kulübü'ne transfer oldum, kaç para dediler 2 milyon dedim. Çok dediler. Beni istiyor musun istemiyor musun dedim. Gelip evden aradılar. Cep telefonu falan yok o zaman. .... senin işini bitirdik dediler. Paranı da hemen hesabına yatırıyoruz dediler. Sene 1985 çok büyük para...
Geldim aynen böyle çantanın içerisinde parayı verdiler. Altınordu ligde dördüncü şampiyonluğa oynuyorlar. Parayı koydular 2 milyon say say bitmez. Aldım ben parayı götürdüm kendi hesabıma yatırdım. Pas vermiyorlar, top vermiyorlar, sen çok para aldın diye. Raci var, çift santrfor oynuyoruz. Raci bir gün dedi ki, 'Gel muhabbet edelim.' Dedim ki 'Beni adam yerine koymuyorsunuz. Çok para aldım diye. Her gün benim sayemde manşet oluyorsunuz. Her gün bir ropörtaj var. Bu Ümit Aktan da Yeni Asır'ın spor müdürü. Raci dedi ki 'Gel atyarışı oynayalım. Bu işte büyük para var' dedi.
7-8 defa beni oraya götürdü, parayı yedim. 'Bitirdin lan beni, kanımı emdin' dedim. 4 tane kamyon yediğini sonra öğrendim. 4 tane kamyonu gitmiş herifin at yarışına. En son Ümit Kayıhan dedi ki, 'Raci'yle yedin parayı bize koklatmadın..."
Geldi Samsun bizi İzmir'de 1-0 yendi, şampiyonluk da gitti. O yüzden gıcığım at yarışına. Onun için oynayana da oyna diyene de gıcığım. Ağabeyinden sana uyarı. Ayette bunlar açık seçik var..."
BAŞBAKAN'IN NASİHAT DİNLEMEYİP, BAŞUNA TÜRLÜ BELALAR ALDUĞUNUN HİKAYESİDİR...
Tolga dinle
Şu Tayyip'in yanında ben olsaydım 'Türbanı bırak derdim. 3 sene daha bu işle uğraşma...'
Kominizmi ben de beğeniyorum. Güzel olurdu aslında...
Sabancı ile ben aynı otobüse binerdim..
Aydın Doğan'ın kızı hırsızlıkla imparator oldu. Ülke hakkında yorum yapıyor, parası kadar konuşuyor.
Toplum dejenere olmuş. 14-15 yaşındaki kız çocukları bile lastiği patlatmışlar.
Parkta bira içerken gördüm, benim kızım orada olsa adam öldürürüm.
Tolga ben gidiyorum çok konuştum."
"Selametle git!"
Yakışmıyor sana bu. Koministsen kominist olacaksın
Laik müslümana katılmıyorum. Devlet laik olur, insan laik olur mu?
Sen nasıl yaşıyorsan osun. Ben senin filiyatına bakarım. Herif camiye gidiyor, sonra meyhaneye gidiyor. Bu ortada kalmış, sıkışmış, kimliksiz ya oraya gidiyor ya buraya gidiyor.
Yabancı bir kelime bizi perişan ediyor. Bu laiklik kelimesinin esiri olmuşuz.
Hepinizi kurtaracağım...
Kim mi bu kahraman. Ben ismini koyamıyorum. Varın Dedem Korkut'a haber verin, boy boylasın SOYSAL'lasın, sonra da bi zahmet koyuversin...


Hiç yorum yok: