26 Nisan 2008 Cumartesi

Bizim evin halleri 6 (Küçük Hıncal)

Beyoğlu'nun arsız gecelerinde çokça bulunsa da ar damarı hiç çatlamadı...
Anadolu insanının saflığı ve saygılı tavrı bir yanında hep hüküm sürdü...
Onun bu çelişkiyi en çok bana hitap ederken yaşadığını hissederim...
Yaşça birbirimize yakın olduğumuz için "Ağabey" demeyi beceremedi...
İsmimle hitap etmeyi de saygısızlık gören bir engeli vardı hep...
Karadenizliliğim onu bu çelişkiden kurtarmak için iyi bir şanstı...
"Çenan" benim de hoşuma giden bir orta yol oldu ikimiz için...
Gülmeyi seven bir adam olduğu için onunla zaman geçirmek eğlencelidir...
Problemlerini konuşmayı pek sevmez, hep hayatın gülen yüzüne bakmaya çalışırdı...
Buna rağmen dikkat kesilirseniz, içindeki fırtınaların hissedebilirsiniz...
Açıklamasa da kendisine hayatla ilgili bazı sözler verdiğini okurdum yüzünden...
Ciddi şeyler düşünüp, ciddi kararlar aldığı zaman bunu yürüşünde bile farkedersiniz...
Çünkü kendine dayattığı doğrular yaşam dolu yüzünü gölgeler...
Doğal yatağından sapmış bir ırmak gibi ahenksiz akmaya başlar...
Normale dönmesinin uzun zaman alması en dayanılmaz olanıdır...
İdealindeki mutlak adaletin ve sosyal düzenin sağlanması için "Karınca kararınca katkı yapma" çabası içindedir hep...
Bu uğurda her şeyi yapacak kadar gözü karadır...
Uzun vadeli hesapları yoktur... Bugün için yarınını feda etmekten çekinmez...
En eğlenceli olduğu zamanlar Halil'le bir araya geldiği anlardır...
"Selamün Aleyküm Dayı!" diye başlayan muhabbet tam bir tiyatro oyununa dönüşür...
"Kişnezli misin, cıcıklı mı?" sorusuna Halil'in ne cevap verdiğini anlamak için kulaklarınızı dört açmanız da bir işe yaramaz...
"Frekanslar karıştı" diye gelen tacizin ardından Halil'den artık en net söylediği "Yavşak!" sözcüğünü bile anlaşılır şekilde duymanız mümkün değildir..
En sessiz olduğu zamanlar ise sanal alemde inzivaya çekildiği demlerdir...
Hayal Kahvesi'ne daldığında kümese giren tilki sabırsızlığındadır...
"Tuttuğunu götürme" hesapları yapar...
İşler iyi gider de kızartacak bir piliç yakalarsa keyfi yerine gelmiştir...
Küçük bir espriye karşılık en çoşkulu kahkahalarını atmaya hazırdır...
Kahkahası ve muhalefeti Hıncal Uluç'a benzediği için "Küçük Hıncal!" adını takmıştım ona...
Hıncal gibi her şeyi bilmez!
Ama bir şeyi ondan iyi bilir...
Yakaladığı piliçleri kendisi yer, başkasına yedirmez.
İhh!, ihh!, ihh!, ihh!

6 yorum:

Yasemin Yıldırım dedi ki...

VATAN doğduğun yer değil ama doyduğun yerdir; diyerek bizim evi isteğiyle terkeden ilk kişi oldu.
Dünya ve sanal alem küçük olduğu için irtibatı koparmış değiliz.
Taksim'in hızlı çocuğu, mesleğin idealist ismi. (Zaman zaman "Yanlış meslek seçtik. Yapılmaz bu iş" diye söylensede bir kere bu mikrop içine girmiş. Bırakması zor.) Yaratıcı başlıkların adamı. Sıradanlığı sevmez. Elinden bir uçan bi de kaçan kurtulur. Asi'dir. Haksızlığa gelemez. Lafını esirgemez. Eeeee bu kadar kusur her kulda olur.
Bir kez de burdan belirtmeden geçemeyeceğim askere gidişi bence kıvırcık saçlı imajından kurtulması açısından bir milattır.

petit dedi ki...

Mister Hide Out. Tercüman'ın çileyle! yazılan sayfalarını akşam Taksim'de bir bira biraz sağa sola sallanmayla unutan insan. Adanalıyken İstanbul'a, Taksim'deyken Adana'ya yabancı. Sert bir tornistanla içine döndüğünde (Doğan Cüceloğlu katkılarıyla) bu kez yabancı.
En iyisi mi halime bak dertli çal Kemancı. Bak laf Hide Out'tan başladı, Kemancı'da tamamlandı :) Abi ben ne yapayım insanın adı çıkacağına canı çıksın demişler :))

Adsız dedi ki...

Slm... Giriş güzel, gelişme güzel ama sonuç giriş ve gelişmenin sonucu değil bazı yorumcuların kozu haline dönüşmüş... Sadece bir insanın gecesi değerlendirilerek gündüzü de karartılmış... Haaa bu arkadaşla ilgili yorumlarda haklı olunabilir ama o insanın gecelerini aydınlatmak için aynı havayı veya ortamı solumak da gerekir... O arkadaşı ben de tanıyorum veya tanıdığımı düşünüyorum. Ama genel anlamda doğru ve güzel tespitler diyebilirim ama bazı özelleri ve sosyalliği genele çevirip magazinleştirmek günümüz medyasının ürünleri sanırım... Yasemin Hanım hariç :)))

eylemceli dedi ki...

Okurken içim kıpır kıpır oldu. Sanki seninle karşılıklı oturmuş sohbet ediyoruz. Güzel anlatımlı ve samimi cümleler. Çok güzel.

eylemceli dedi ki...

Okurken içim kıpır kıpır oldu. Sanki seninle karşılıklı oturmuş sohbet ediyoruz. Güzel anlatımlı ve samimi cümleler. Çok güzel.

eylemceli dedi ki...

Okurken içim kıpır kıpır oldu. Sanki seninle karşılıklı oturmuş sohbet ediyoruz. Güzel anlatımlı ve samimi cümleler. Çok güzel.