Bizim evin halleri-3 (Ferrari'ci)

Pabuçları genelde sivri burunludur...
Bu haliyle kibrit kutularının üzerindeki, "Tuzsuz Deli Bekir"i hatırlatır bana...
Hani ayaklarıyla kafası başka yöne giden adam...
Fikirleri ne derece sosyalistse, eylemleri o denli kapitalisttir...
Para hariç, her şeyin "Az" olanından hoşlanır...
"Azınlık"lara bu yüzden sempati duyar...

Esvabın piyasada "Az" bulunanını giymesi de aslında marka düşkünlüğünden değildir...

Formula 1 sayfasına daldığında, oya işlerken koca hayali kuran kızlar gibi zaman mevhumunu kaybeder...

Sayfaların geç kalması da bu yüzdendir...

Saatler süren F1 yorumlarına noktayı koyduğunda, serviste deprem (!) paniği başlar...
İlk önce enkaz altında kalan genelde Yasemin olur...
Sonra etki alanı genişler..
Yakaladığına yazısını okutmak için bir silah dayamadığı kalır...
Emekçi olmanın yolu kendi emeğine saygıdan geçer ne de olsa...
Formula 1'in hangi ayağıyla ilgili yazıyorsa, o ülkeden bir kaç atasözü ilave eder...
Fakat bunu evrensel kültüre ne kadar hakim olduğunu göstermek için değil, okurlarının aydınlanmasına katkıda bulunmak için yapar.
Devrik cümleleri ise hangi edebi ve siyasi akımın etkisi altında olduğunun mesajları gibidir..

Pit kızlarına ilgisi de aslında taraftarı olduğu Ferrari gibi kırmızı olmalarındandır...
İki S'ye tutkundur...
Biri Sigara
Diğeri Siyaset...
Ancak her zaman ikincisi için birincisini feda etmeye hazırdır...
Dileyen test edebilir.
"Ne olacak bu memleketin hali?"
Bu, Ali Baba'nın "Açıl Susam Açıl!" sözü gibi sihirlidir.
Sigara ve çakmak elinde kapıdan çıkmak üzereyken hemen geri dönecektir...
Ama bunun Rus ruleti kadar tehlikeli olduğunu söylemek durumundayım...
Başınıza dikildiğinde, kafanıza kurşun sıkasınız gelir...
Artık ağzı, yakası açık gömleği gibi bir daha kapanmaz...
Kaçmaya çalıştığınızda da arkanızdan bağırır...
"Arabistan'a gidin!..."